Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda 4. Milletlerarası STK Fuarı’nda konuşuyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
İSRAİL ATAKLARI: Memleketler arası sistemin imtiyazlı aktörleri kendi çıkarları uğruna İslam coğrafyası başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerini savaş ve çatışma ortamına sürüklüyor. İslam aleminin güçlü bir sınamadan, kapsamlı kuşatmadan geçiyor. Yanı başımızdaki Filistin’de 14 aydır mazlumlar, çocuklar, bayanlar, yaşlılar zalimce katlediliyor. Memleketler arası örgütler ve milletlerarası medya, Filistin’de, Lübnan’da ve daha pek çok bölgede işlenen insanlık kabahatlerini görmezden geliyor. İsrail lehine karartma uygulanıyor. Demokrasi ve insan hakları nutukları çeken ülkeler alçak katliamları durdurmak yerine İsrail’e verdikleri dayanakla zulmü körüklüyorlar. Bu durumdan yürek alan siyonist katiller barbarlıklarına her geçen gün yenilerini ekliyor.
YAPTIKLARIMIZ KADAR YAPMADIKLARIMIZDAN DA MESULÜZ: Kalbim parçalanarak birtakım sayıları sizlerle paylaşmak istiyorum. Hücumlar başlayalı 400 günden fazla vakit geçti. 50 bine yakın Filistinli şehit düştü, 700 binden fazla kişi yararlandı. Filistin’de şehit olanların ve yaralananların kanı yalnızca katillerin değil onlara mani olmayanların da üzerlerine sıçramıştır. 436 bin yapıya ağır hasar veren taarruzların gerisindeki sinsi gaye her geçen gün daha yeterli anlaşılıyor. Daracık alana hapsedilen 2 milyondan fazla Filistinli sıkıntı koşullar altında hayata tutunmaya çalışırken verdikleri çetin çabayı sebatla sürdürüyor. Mevla 1967 hudutları temelinde bağımsız, hükümran ve başşehri Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kuruluşu görmeyi rabbim bizlere nasip eylesin diyorum. Kudüs’ün mahremiyetine uygun halde milletlerarası güvenlik şemsiyesi altına alınması gayretimizi sürdüreceğimizi belirtmek istiyorum. Yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da mesulüz. Fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp yek beden hareket etmek zorundayız. Vahdet olmadan rahmet olmaz. Yürekler toplu vurmadıkça müsteviler karşısında başarılı olunmaz. Filistin ve Lübnanlı kardeşlerimize, Sudan ve Yemen’de pak ve mazlumlara fakat bu biçimde yardımcı olabiliriz. İslam coğrafyasında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımıza da çok kıymetli işler düşüyor. Farklı alanlarda farklı araçlarla çalışmalar yürüten STK’ların kapasitelerini artırmaları, icra sistemlerini güçlendirmeleri kural. STK’larımızın gençlerimiz başta olmak üzere toplumun türlü kesitlerini kuşatacak uygulamalarına geçmişte hiç olmadığı kadar gereksinim duyuyoruz. Sürdürülebilir kalkınmaya katkı veren STK’lar global barış ve adaletin tesisine hayati katkılar yapacaktır.
AİLE MEFHUMUMUZ ATAK ALTINDA: Aile mefhumumuz, toplumsal yapımız, örfümüz, kıymetlerimiz ve kutsallarımız, global seviyede şuurlu ve çok istikametli bir akın altındadır.
Ayrıntılar geliyor…
(HABER MERKEZİ)