CHP Genel Lider Yardımcısı Özgür Karabat, bilhassa Libya ve Irak’ın merkezinde olduğu pos aygıtı üzerinden yapılan tefecilik ve kayıt dışı süreçlere dikkat çekerek, “Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabir, ‘can güvenliği endişesi’ ile ağustos ayında Türkiye’ye kaçtı. Libya neden değerli? Zira pos aygıtları üzerinden son 5 yılda yapılan tefecilik meblağı 100 milyar doları aştı. Burada cürüm geliri elde ediliyor ve buradan vergi kaçakçılığı yapılıyor. Hazır, Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabi de Türkiye’ye gelmişken, pos aygıtları konusunda tabiri alınmalıdır. Sayın Mehmet Şimşek vergi ödemeyen kuyumcuları amaç aldı, pos aygıtı kullanıp kara para aklayanları, vergi kaçıranları da birebir formda radarına almalı” dedi.
“POS AYGITLARIYLA TEFECİLİK 100 MİLYAR DOLARI AŞTI”
Karabat, Libya Merkez Bankası Lideri’nin Türkiye kaçması ve pos aygıtları üzerinden yapılan tefeciliğe ait bir açıklama yaptı. Karabat, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:-
-Libya Merkez Bankası Başkanı Türkiye’ye neden kaçtı? Kara para ve vergi kaçakçılığına bakın. AKP’nin kayıt dışı iktisat siyasetleri vatandaşları yoksulluğa hapsederken, öbür taraftan Türkiye’nin imajına ziyan verip dünya ile bağlantılarını probleme sokuyor.
-Faiz dışında Türkiye’ye parasını getiren yok. Zira, AKP’nin yarattığı ülke imajı yerlerde. Hukuk uygulanmıyor, kara para başta olmak üzere yasa dışı işlere kapılar açık. Geleceği inanç vermeyen bir ülke haline geldik.
“DEFALARCA İHTARDA BULUNDUM”
-Pos aygıtı konusunda tekraren ihtarda bulundum. BDDK’nın da tespit ettiği en az 31 şirket var. Ancak bunlara dokunulmuyor. Detayları daha evvel anlatmıştım. Pos aygıtı ile yapılan operasyonların merkezinde iki ülke var. Birisi Libya, başkası Irak. Ve Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabir, ‘can güvenliği endişesi’ ile ağustos ayında Türkiye’ye kaçtı. Libya neden kıymetli? Zira pos aygıtları üzerinden son 5 yılda yapılan tefecilik fiyatı 100 milyar doları aştı. Burada hata geliri elde ediliyor ve buradan vergi kaçakçılığı yapılıyor.
“FİNANSAL HATALAR EKO SİSTEMİ OLUŞTURULDU”
-Libya ve Irak vatandaşlarına ilişkin debit kartlarından Türkiye’de altın satışı yapılmış üzere muhasebeleştirilerek finansal kabahatler eko sistemi oluşturuldu. Bunlar o kadar denetimden çıktı ki, küçük birtakım operasyonlar yapıldı.
-Pos aygıtı tefeciliği konusunda soruşturmalar yürütüldüğünü fakat bunların rantçılar nedeniyle engellendiğini biliyorum. Lakin burada kelam konusu olan Türkiye’nin prestiji ve kaçırılan milyarlarca liralık vergidir. Bu soruşturmalar yalnızca Türkiye’de değil, Amerika’da da yapılıyor. Tüm bunlar Amerikan finans sistemi kullanılarak yapıldığı için, ABD’de pos aygıtı tefeciliği ile ilgili soruşturmalar yürütülüyor.
“KOZ VERMEMEK ZORUNDAYIZ”
-New York Belediye Liderinin Türkiye’den 100 bin dolar civarında rüşvet aldı argümanıyla ne kadar büyük soruşturma yürütüldüğünü görüyorsunuz. 100 milyar dolarlık süreçlerden oluşan kabahat geliri için ABD neler yapar!
-Türkiye diplomaside ABD üzere ülkelere koz vermemek zorunda. Bu nedenle kendi yargımız burada suçluları cezalandırmalıdır. Hazır, Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabi de Türkiye’ye gelmişken, pos aygıtları konusunda sözü alınmalıdır. Birtakım Türk bankalarının da maalesef bu işin içinde olduğunu duyuyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bunun farkında. Ancak başka taraftan da BDDK’ya bakıyorsunuz, denetlemesi gereken bankalarla hangi bağları kuruyor?
-BDDK Lider Yardımcısı’nın düğününe tam takım katılan bankaların yöneticileri, sıraya girip takı takıyor! Bankalar işte bu garanti nedeniyle pos tefeciliği işine bulaştılar. Zira BDDK’nın göz yumacağını biliyorlar. Burada çok sayıda işlenen finansal cürüm var. Yoksulluğa gömülen vatandaş KDV ve ÖTV ödemekten bitap düşmüşken, burada bir avuç insan ultra zenginleşiyor, milyarlarca liralık vergi kaybına da göz yumuluyor.
“GÖSTERMELİK BİRKAÇ TANE OPERASYON…”
Göstermelik birkaç tane yapılan pos aygıtı operasyonu bu sistemin yüzde 1’i bile etmez. Sayın Mehmet Şimşek vergi ödemeyen kuyumcuları gaye aldı, pos aygıtı kullanıp kara para aklayanları, vergi kaçıranları da birebir biçimde radarına almalı.”