Hindistan üretimi “Geber!” (Kill), vizyona girdi. Büyük çoğunluğu Yeni Delhi’ye gitmekte olan trende geçen sinemanın direktörlüğünü Nikhil Nagesh Bhat yaptı. Aydınlık gazetesi müellifi Tunca Arslan, “Bir tren, bir taksi, iki film” başlıklı yazıda sineması kritik etti.
Film için “Tam bir kan-revan filmi” tabirini kullanan Arslan, devamında şunları yazdı:
“(…) Örneğin ‘Kassandra Geçidi’ (1976) ya da daha yakın tarihlerden ‘Zombi Ekspresi’ (2016) üzere kamerayı yalnızca tren vagonları ortasında gezdirerek ‘hareketli’ bir ölümcül çatışma ve vahşet serüveni sunuyor, bunu yaparken de ‘Hindistan sineması’ damgasını hiç umursamıyor, hiçbir mahallî öge barındırmamaya çaba ediyor.”
ŞİDDET PORNOGRAFİSİ TAVAN
Film için “hayal kırıklığı” tabirini kullanan Arslan, şöyle devam etti:
“Hindistan ordusunda yüzbaşı olan Amrit, sevgilisinin diğer bir adamla nişanlandığını öğrenince kızın ve ailesinin yola çıktığı trene biniyor ancak tren garip mi garip bir aile uzunluğu soyguncu çetesi tarafından ele geçirilince yakın arkadaşıyla birlikte kanlı bir hesaplaşmaya girmek zorunda kalıyor. Sonuçta trende resmen kan banyosu yapılıyor, şiddet pornografisi ve aksiyon tavana vuruyor, zayıf olay örgüsü bu hikayenin örneğin neden Zimbabve ya da Kanada’da değil de Hindistan’da geçtiğini açıklayamadan onlarca meyyit ortada yatar hale geliyor. Az ya da çok, Hindistan sinemasının renkli özellikleriyle müsabakayı bekleyen seyircinin eli de böğründe kalıyor. ‘Tren filmleri’ listesine yeni bir çentik atmakla birlikte hiçbir şey anlatmayan bir sinema ‘Geber!”